Maria Mitchell- astronom, kaşif, profesör, aktivist, eğitimci

Maria Mitchell- astronom, kaşif, profesör, aktivist, eğitimci



”Bilimde daha çok hayal gücüne ihtiyacımız vardır, 
bilim matematik ya da mantık değil, güzellik ve şiirselliktir.”
-Maria Mitchell




Amerikalı ilk kadın astronom, kendi keşfettiği kuyruklu yıldıza adı verilen kâşif, kütüphaneci, doğa bilimci, eğitimci,  Vassar Kolejinde ilk kadın Profesör, Vassar Gözlemevinin ilk müdiresi, kadın hakları ve ırkçılığa karşı toplumsal alanda mücadele vermiş bir aktivist…

1 Ağustos 1818'de Nantucket, Massachusett’de  bir kütüphane çalışanı olan Lydia ile öğretmen ve astronom William Mitchell'in çocuğu olarak dünyaya geldi.  Ebeveynleri Quaker tarikatına (kölelik başta olmak üzere pek çok yaygın Hristiyan inancına karşı çıkan bir mezhep) mensuptu ve tarikat cinsiyet ayrımı gözetmeksizin tüm çocuklara eşit eğitim şansı ve koşulları sağlanması konusunda oldukça hassastı.  Dolayısıyla William Mitchell çocuklarını (10 çocuğu vardı) küçük yaşlarından itibaren hemen her konuda eğitti. Fakat astronomi ve matematik konularında yeteneği aşikâr olan Maria ile özel olarak ilgilenip kronometreler, sekstantlar ve gelişmiş teleskoplar gibi bir dizi astronomik aleti kullanmayı öğretti.

Nantucket kasabası geçimini balıkçılıkla sağlıyordu. Erkekler denizdeyken,  denizde aylarca bazen yıllarca kaldıkları olurdu,  evin tüm mesuliyetini kadınlar üstlenirdi.  Kadınlar göreceli de olsa bağımsızlık ve eşitlik atmosferi içinde yaşıyordu ki Maria bu havayı soluyarak büyüdü. 

Eğitimine babası William’in ilk müdür olduğu Kuzey Gramer okulunda başladı.  İki yıl sonra, 11 yaşındayken,  babası Howard Caddesi'nde kendi okulunu kurduğunda oraya geçti.  Okulda  sadece bir öğrenci değildi;  Babasının asistanlığını da yapmakta,  babasına   denizcilik  çalışmalarında ve gökyüzünü gözlemlemesinde yardım etmekteydi.  (1831’de, 12 yaşındayken, bir güneş tutulması anının tam olarak hesaplanmasında yardımcı olmuştu.)

Babasının okulu ekonomik sebeplerle kapanınca Cyrus Peirce'nin genç bayanlar okuluna devam etti.  Ardından Peirce'de öğretim asistanı olarak çalıştı.  Okulda beyaz olmayan çocuklara eğitim verilmiyordu ki bunu  kabullenemedi,  mücadelesi tartışmalara sebep oldu.

Maria, 1836'da Nantucket Atheneum'un ilk kütüphanecisi olarak çalışmaya başladı ve 20 yıl boyunca bu görevi sürdürdü. Kurumun kısa çalışma saatleri, babasına ABD Sahil Araştırması için bir dizi astronomik gözlem ve coğrafi hesaplama konusunda yardımcı olmasına ve  eğitimine devam etmesine olanak sağladı. Latince, Almanca, gök mekaniği (fizik) ve ileri matematik gibi konuları öğrenerek kişisel eğitimini sürdü. 



Maria kütüphanecilik  yaparken  babası baş kasiyer olarak Pasifik Ulusal Bankası’nda çalışmaktaydı. Pasifik Bankası binasının çatısını küçük bir gözlem evine dönüştürmüş geceleri inceleme, araştırmalar ve hesaplamalar yapıyorlardı.  1 Ekim 1847'de Pasifik Bankası'nın çatısından gökyüzünü incelerken  çizelgelerinde görünmeyen küçük, bulanık bir nesne fark etti. Bir kuyrukluyıldız keşfetmişti! Bunun kuyruklu yıldız olup olmadığını belirlemek için babasına danıştı. Babası Maria'nın keşfini doğruladı ve halka açıklamak istedi. Maria bir kadın olduğu için başarısını duyurmak konusunda çekingendi, bilim dünyasının bir kadına açık olmayacağından korkuyordu.  Oysa babası onunla aynı fikirde değildi, yakın arkadaşı ünlü gökbilimci ve Harvard Gözlemevi yöneticisi William’in de yardımıyla 1847 yılında keşfi resmen onaylattı.  Keşfettiği kuyruklu yıldız “Bayan Mitchell’in Kuyruklu Yıldızı” olarak adlandırıldı.  Danimarka Kralı VIII. Christian tarafından keşfinden dolayı altın madalya ödüllendirildi.

Maria  artık ünlü biriydi. Ünü ona 1848 yılında Amerikan Bilim ve Sanat Akademisinin de kapılarını araladı. Babasının da üye olduğu bu topluluğa seçilen ilk kadındı. Ardından  ABD Deniz Kuvvetleri'nde  Venüs gezegeni ile ilgili çalışmalar yapmak üzere  işe başladı.



Maria her zaman Avrupa’yı görmek istemişti.  1857 yılında bu hayalini gerçekleştirmek için Londra, Liverpool, Paris, Roma ve  gözlemevini görmek için Cambridge’e gitti. İngiltere’deyken zamanının en ünlü astronomlarından (Uranüs’ün kaşifi)  Sir John Herschel’e ait Collingwood’da kaldı.  1858 yazında Nantucket’e döndü ve 1861’de annesinin ölümünden sonra kız kardeşi Lynn  ve babasıyla birlikte Massachusetts’e taşındı.

1861’de Vassar Kadın Kolejini (Vassar, kadınların erkek kolejlerinde sunulanlarla aynı standartlarda aynı eğitimi almasını ilke edinen ve  kadınlar için kurulan Amerika’daki ilk  kolejidir.) kuran Matthew Vassar, Maria’nın bir bilim insanı olarak başarısından etkilenerek onu akıllı ve hırslı kadınlar için bir rol modeli olarak gördü ve Vassar Kolejinde astronomi profesörü olarak görev yapmaya başlaması için teklif götürür. Böylece Maria üniversite eğitimi almamış olmasına rağmen öğretmenlik yapmak için işe alınan ilk kadın profesör oldu.



Ancak sadece öğretmen olmak değil,  öğrencilerine  iyi bir rehber olmak istiyordu. 1869’da öğrencilerini güneş tutulmasını izlemek ve gözlem yapmaları için  Burlington, Lowa’ya , 1878’de ikinci bir Güneş tutulması görmek için Colorado’nun Denver kentine götürdü.  Kız öğrencilerin geceleri sınıf çalışması ve göksel gözlemler yapmaları için dışarı çıkmalarını yasaklayan sosyal sözleşmelere karşı çıktı, mücadele etti ve  bu savaşı kazandı. Maria’nın rehberliği sayesinde Vassar College , 1865'ten 1888'e kadar Harvard Üniversitesi'nden daha fazla matematik ve astronomi öğrencisi kaydetti. 

Maria alışılmadık öğretim yöntemleri kullanıyordu:  Ne not verir, ne de devamsızlıkları rapor ederdi.  ‘’Sizlerden gökbilimci olmanızı bekleyemiyorum” derdi öğrencilerine,  “ama sağlıklı düşünme tarzlarında çabalayarak zihinlerinizi canlandırmanızı bekliyorum. Küçük şeylere üzüldüğümüzde yıldızlara bakmak, bize kendi çıkarlarımızın küçüklüğünü gösterecektir ” 

 “Sanki sonsuza dek yaşayacakmış gibi çalışın; yarın ölecekmiş gibi yaşayın’’ diye öğütler,   kadınların gözlemsel astronomi için bir armağan olduğunu söylerdi: 
“Hassas nakış ağlarına iğne yönlendiren göz, mikrometrenin örümcek ağı ile bir yıldızı eşit derecede ikiye ayıracaktır.”  
Kuşkusuz diğer pek çok yeteneğinin yanında harikulade bir hatipti! 



1873 yılında Avrupa’ya ikinci kez seyahat etti. Bu sefer ilk Rusya’ya uğradı. Rusya seyahatindeyken pek çok kadının bilimsel anlamda çalışmalar yaptığını duyunca çok şaşırdı, zira bu ABD’de bu çok nadir bir olaydı. Londra’ya da kısa bir ziyarette bulundu ve burada Glasgow Kız Koleji’ni ziyaret etti. Bu ziyareti onun için oldukça üzücü oldu, çünkü bu okulda sadece müzik, dans, çizim ve iğne işi öğretiliyor, Latince ile matematiğin kızlara ‘ağır’ geleceği düşünülüyordu. Ülkesine döndüğü yıl Amerikan Kadınlarının Gelişimi Derneğinin kurulmasına yardımcı oldu. 
“Kadınlar için, şüphesiz yolda büyük zorluklar var, 
ancak üstesinden gelinecek daha çok şey var.” 

Maria  kadın hakları ve kölelik karşıtı hareketlerin de savunucusuydu. Bu çerçevede Elizabeth Cady Stanton, Lucy Stone ve Susan B. Anthony gibi dikkate değer kadınlarla birlikte kadınlar için mesleki eşitlik mücadelesi vererek,  eğitim ve sağlık konularında reformlar yaptı. Köleliği protesto etmek için malzemesi pamuk olan giysileri giymeyi reddetti.

1848 yılında Amerikan Bilim ve Sanat Akademisi’ne seçilen ilk kadın olmasının yanı sıra 1850 yılında Amerikan Bilimi Geliştirme Derneği,  1869 yılında ise Amerikan Felsefe Derneği’nin üyesi oldu.

1873 yılında Amerikan Kadınları Geliştirme Derneği’nin kurucu başkanı olarak çalıştı. 1848 ve 1859 yıllarında Danimarka ve San Marino ülkeleri tarafından altın madalya ile ödüllendirildi. 1887’de Columbia College tarafından Bilim ve Felsefe alanında fahri doktora unvanı verildi.

1888’de hastalandı.  Yetmiş yaşına gelene kadar Vassar Koleji’nde profesör olarak kalmak istemesine rağmen, doğum gününden sadece altı ay sonra, kız kardeşi Lynn’ın Massachusetts’teki evine taşındı. Öğretim üyeleri ve öğrenciler için rahatsızlığı derin bir üzüntü kaynağı olmuştu. 28 Haziran 1889’da öldü. Nantucket’deki Prospect Hill Mezarlığı’na, annesi Lydia’nın ile babası William’ın yanına gömüldü.
 
Ölümünün ardından gökbilimciler Maria Mitchell’i onurlandırmak adına aydaki kraterlerden birine  onun adını verdiler.  Nantucket’teyken çalıştığı gözlemevi ise ''Maria Mitchell Gözlemevi'' ismini aldı. 1994 yılında ABD Ulusal Kadınlar Onur Listesine girdi. 
Maria Mitchell ömrünü sayfalara sığdırılamayacak kadar dolu dolu yaşamış, ardında örnek alınası bir hikaye bırakmıştı...